2 min
BLOG
Op. Dr. Caner Sarıkaya
Bel ağrısının başlıca sebeplerinden biri, omurga eklemlerinde meydana gelen dejenerasyondur. Bu dejenerasyon genellikle intervertebral disk, faset eklemler ve sakroiliak eklem üzerinde olmaktadır. Günlük hayatta sıkça lomber disk hernisi tablosu ile karşılaşılmakla birlikte, sakroiliak disfonksiyon ve sakroiliak eklem kaynaklı ağrılar da bel ağrısının önemli bir sebebini oluşturur. Ancak, sakroiliak ekleme yönelik muayene yapılmadığında, sakroiliak ekleme bağlı ağrılar atlanabilir. Bel ağrısı şikayeti olan hastaların %15’inde ağrının sebebi sakroiliak eklemdir. Sakroiliak eklem ağrısı için yapılan sakroiliak eklem blokajı tanı ve tedavi imkanı sağlar.
Ağrının sakroiliak kaynaklı olup olmadığını gösteren spesifik bir bulgu yoktur. Ağrı sadece belin alt kısmı ve kalçada kalmayıp, kasık, uyluk hatta belin üst kısmına yayılabilir.
Sakroiliak eklem ağrısı neden olur?
Sakroiliak bölgedeki ağrının kaynağı eklem kıkırdağında harabiyete neden olan artrit yapan durumlar, travma veya bu eklemi hasarlıyacak harekete bağlı mekanik ağrılar, romatoid artrit, ankilozan spondilit, gibi kollajen vasküler hastalıklar olabilir. Sakroiliak eklem ağrısı enfeksiyona, ve tümöre bağlıda gelişebilir.
Sakroiliak kökenli alt bel ve kalça ağrısı travma sonrasında hamilelikte ve sporcularda sık rastlanır.
Bel ağrısının diğer nedenlerinden kaynaklanan şikayetlerle benzer şikayetlere sebep olması nedeniyle tanısı zordur. Hikaye ve fizik muayene bulguları iliak eklem kaynaklı ağrının tespitinde faydalıdır Bu nedenle sakroiliak ekleme kontrollü analjezik injeksiyonu en önemli tanı aracıdır.
Eklemdeki inflamatuar ve enfeksiyöz sakroileit tablosunun erken döneminde teşhisinde MR yol göstericidir. T2 ağırlıklı ve STIR sekanslarda periartiküler kemikte fokal hiperintensite ve eklem kapsülünde kontrast tutulumu saptanabilir.
Tomografide eklem boşluğunda daralma veya genişleme, artiküler dejenerasyon, osteofit, subkondral skleroz, kortikal yüzeylerin erozyonu ve ankiloz olabilir. Tomografi sinovit ve kemik iliği ödemi gibi akut inflamatuar hadiseleri göstermede yetersizdir. Bu bulgular ile ağrı ile tam bir korelasyonu saptanmamıştır.
Radyolojinin desteklemediği fakat anemnez ve klinik bulguların sakroiliak eklem ağrısını desteklediği vakalarda “sakroiliak eklem disfonksiyonu” terimi kullanılmaktadır. .Bu nedenle sakroiliak ekleme kontrollü analjezik enjeksiyonu tanıda değerlidir. Bu hastalara disk, faset, diğer birçok bölgeyi ilgilendiren patolojiler sıklıkla eşlik ettiği için tanısı zordur.
Sakroiliak eklem ağrısının tedavisinde kabul görmüş bir cerrahi tedavi seçeneği bulunmadığından, bu eklemin enjeksiyonla tedavisi önemli bir tedavi seçeneği olarak görülmektedir.
Hasta ameliyathanede C-kollu skopi görüntülemesi altında eklem içerisine enjeksiyon yapılır. Ameliyathanede yapılması nedeniyle çoğu zaman hastalar ameliyat olarak değerlendirebilir. Bu işlem bir ameliyat değildir. Görüntüleme cihazlarının ameliyathanede olması ve steril koşullar sağlanması için ameliyathanede uygulanır.
Sakroiliak eklem enjeksiyonu sonrası fayda gören hastalarda rafyofrekans ablasyon tedavisi uygulanabilir. Ortalama ilk 24 saatte ağrılarda belirgin azalma olur. Hastalar işlemden yaklaşık 1 saat sonra taburcu edilir. Bu işlem enjeksiyon bölgesindeki yerde enfeksiyon olması veya sistemik bir enfeksiyon, sepsis olması durumunda uygulanmaz.
Epidural enjeksiyonlarda kullanılan tedavi edici ajanlar nedir?
Epidural enjeksiyonlarda en sık kullanılan ilaçlar kortizon ve lokal anestezik ilaçlardır. Kullanılan kortizon depo kortizon olduğu için kana sınırlı karışır, sistemik yan etkisi oldukça düşüktür.
Epidural enjeksiyonların risk ve yan etkileri nelerdir?
İşlem sonrası enfeksiyon, kanama bozukluğu olan hastalarda kanama, ilaca bağlı allerji olabilir. Bu riskler oldukça düşüktür.