HABERLER Web Sitemiz Yayında!

Nüks Bel Fıtığı Ameliyatı: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

DETAYLAR

SÜRE

2 min

KATEGORİ

BLOG

YAZAR

Op. Dr. Caner Sarıkaya

Bel fıtığı, günümüzde sık karşılaşılan omurga rahatsızlıklarından biri olup, çoğu zaman cerrahi müdahale ile başarılı şekilde tedavi edilebilir. Ancak bazı hastalarda, özellikle yaşam tarzı faktörleri, genetik yatkınlık veya yapısal zayıflıklar nedeniyle, ameliyat sonrası belirli bir süre içinde fıtığın aynı veya farklı seviyede yeniden ortaya çıkması mümkündür. Bu duruma nüks bel fıtığı denir.

 

Nüks gelişen hastalarda ağrı, uyuşma, bacakta güçsüzlük gibi semptomlar tekrar edebilir ve bazı durumlarda ikinci bir cerrahi müdahale kaçınılmaz hale gelebilir. Nüks bel fıtığı ameliyatı, hem cerrahi teknik hem de hasta yönetimi açısından ilk ameliyata göre daha fazla dikkat ve uzmanlık gerektirir.

 

Bel Fıtığının Nüks Etme Nedenleri

1. Kişisel Yapısal ve Doku Faktörleri

Omurgadaki kas, bağ ve eklem dokularının yetersiz olması, diskin yeniden fıtıklaşmasına zemin hazırlar. Cerrahi başarı sağlansa bile bu dokular yeterince güçlü değilse zamanla nüks bel fıtığı gelişebilir.

 

2. Fiziksel Baskı ve Ağır Yük Kaldırma

Ameliyat sonrası erken dönemde ağır yük kaldırmak ya da kasları güçlendirici egzersizleri ihmal etmek, nüks riskini artırır. Bu durumda fıtığın tekrar oluşması, ameliyatın başarısızlığına değil, hastanın yaşam tarzına bağlıdır. Özellikle ağır işlerde çalışan bireylerde, işe erken dönüş nüks olasılığını ciddi şekilde artırır.

 

3. Disk Dejenerasyonu ve Omurga İnstabilitesi

Omurgadaki yaşa bağlı değişiklikler (dejenerasyon) ve instabilite, nüks bel fıtığı ameliyatı ihtiyacını doğurabilir. Bu doğal süreç, yüzümüzdeki kırışıklıklar gibi omurgada da zamanla değişim yaratır. Yaşlandıkça, omurganın aynı ya da farklı seviyelerinde yeni fıtıklar oluşabilir.

 

Nüks Bel Fıtığının Belirtileri

Nüks bel fıtığı, daha önceki cerrahiden sonra tekrar ortaya çıkan belirtilerle kendini gösterir:

  • Bacağa doğru yayılan ağrı (genellikle aynı tarafta)

  • Yeniden başlayan uyuşma ve karıncalanma

  • Kas gücünde azalma

  • Nadir durumlarda idrar veya dışkı kontrolünde kayıp (acil müdahale gerektirir)

Bacağa Vuran Ağrı (Siyatik)

Nüks fıtığın en yaygın belirtisi, bacağa yayılan şiddetli ağrıdır. Bu duruma siyatalji denir:

  • Belden kalçaya, uyluğa ve bacağın arka kısmına doğru ilerler.

  • Genellikle tek taraflıdır.

  • Uyuşma, karıncalanma, kas gücü kaybı ve refleks kaybı eşlik edebilir.

Nüks Bel Fıtığı Ameliyatı ve Diğer Tedavi Yöntemleri

1. Konservatif Tedavi Seçenekleri

Cerrahi dışı yöntemlerle semptomlar kontrol altına alınabilir:

  • Fizik tedavi ve egzersiz: Kasları güçlendirici, esneklik artırıcı ve postür düzeltici programlar

  • İlaç ve enjeksiyon: Steroid enjeksiyonları ve ağrı kesici ilaçlarla ağrı yönetimi

2. Cerrahi Müdahaleler

Minimal İnvaziv-Mikrodiskektomi 

Nüks bel fıtığı ameliyatı için en sık tercih edilen yöntemlerden biri minimal invaziv mikrodiskektomidir. Bu yöntem, ortalama 1 cm’lik küçük bir kesiyle gerçekleştirilir ve mikroskop yardımıyla yalnızca sorunlu disk parçası çıkarılır. Kas dokularına minimum zarar verildiğinden, hastalarda ameliyat sonrası bel ağrısı oldukça hafif düzeyde hissedilir. Aynı gün içinde ayağa kalkmak mümkün olup, çoğu hasta ameliyatın yapıldığı gün taburcu edilebilir. Hem etkili hem de hızlı iyileşme sağlayan bu teknik, nüks  hastalar için güvenli ve konforlu bir cerrahi seçenektir.

kapalı nüks bel fıtığı ameliyatı

Füzyon (Stabilizasyon) Ameliyatı

Nüks bel fıtığı ameliyatı sonrası, hastanın daha önce bir veya birden fazla cerrahi geçirmiş olması nedeniyle omurgada yapısal zayıflıklar ve hareket bozuklukları görülebilir. Bu gibi durumlarda, klasik vidalı füzyon yerine dinamik sistemler tercih edilebilmektedir. Dinamik sistemler, omurga segmentleri arasındaki doğal hareketliliği tamamen ortadan kaldırmak yerine, belirli bir düzeyde esneklik sağlayarak hem stabiliteyi korur hem de omurganın fizyolojik hareket kabiliyetini destekler.

 

Bu sistemler genellikle özel elastik implantlar, hareketli vidalar veya esnek rod yapıları içerir. Böylece, omurlar arasındaki aşırı hareket engellenirken, komşu segmentlere binen yük de azaltılmış olur. Dinamik stabilizasyon, özellikle genç ve aktif bireylerde, omurganın uzun vadede daha sağlıklı çalışmasını desteklerken, tekrar eden ağrıları ve yeni fıtık oluşumlarını da önlemeye yardımcı olabilir.

 

Nüks bel fıtığı ameliyatı esnasında kullanılan dinamik sistemler, sadece omurgayı stabilize etmekle kalmaz, aynı zamanda cerrahi sonrası ortaya çıkabilecek bazı uzun vadeli sorunları da önlemeye yardımcı olur. Bu sistemler sayesinde genellikle ameliyat yapılan seviyeden yeniden nüks oluşmaz, çünkü bu bölge hem yeterli şekilde boşaltılmış hem de desteklenmiş olur. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, zamanla bir üst omurga seviyesinden fıtığın tekrarlayabilme ihtimalidir. Dinamik sistemler, bu riski azaltmak adına omurganın hareketli yapısını mümkün olduğunca koruyarak komşu segmentlere binen yükü dengeler.

 

Ayrıca, dinamik stabilizasyon sistemleri sayesinde özellikle ayakta dururken ya da yürürken hissedilen bel ağrısı önemli ölçüde azalır. Çünkü bu sistemler, hem anormal hareketleri kısıtlar hem de omurganın doğal dengesini koruyarak mekanik kaynaklı ağrıların önüne geçer. Böylece hasta, hem ağrısız bir yaşam sürme şansı elde eder hem de tekrar cerrahi geçirme ihtimali minimuma iner.

 

Ameliyat Sonrası Merdiven Çıkmak Güvenli mi?

Evet, nüks bel fıtığı ameliyatı sonrası doktor onayı ile merdiven çıkmak genellikle güvenlidir. Mikrocerrahi teknik sayesinde minimal doku hasarı oluştuğundan, çoğu hasta bu aktiviteye kısa sürede dönebilir.

İkinci ve Üçüncü Kez Nüks Bel Fıtığı Ameliyatı Riskli mi?

Birden fazla kez ameliyat olmak, bazı ek riskleri beraberinde getirebilir:

  • Sinir yapışıklıkları ve hasar riski

  • Omurilik zarının zedelenmesi ve BOS (beyin omurilik sıvısı) kaçağı

  • Doku iyileşmesinde gecikme ve komplikasyonlar 

  • Yara yeri enfeksiyonu
  • BOS (beyin-omurilik sıvısı) kaçağı

 

VAK Tedavisi Nedir?

VAK tedavisi (Vakum Destekli Yara Kapatma), özellikle nüks bel fıtığı ameliyatları sonrası gelişebilecek yara enfeksiyonlarında ve iyileşme süreci yavaşlayan hastalarda kullanılan etkili bir tedavi yöntemidir. Tekrarlayan cerrahilerde, daha önce açılmış doku katmanları yeniden açıldığında dolaşım bozulabilir, doku travması artabilir ve iyileşme gecikebilir. Bu durumda VAK sistemi, aktif enfeksiyon tedavisinde devreye girer.

 

Yaranın üzerine yerleştirilen özel süngerli pansuman ve negatif basınç sistemi sayesinde enfeksiyonla ilişkili sıvılar, iltihap ve ölü doku uzaklaştırılır. Aynı zamanda bu yöntem, yara çevresindeki kan akışını artırarak doku yenilenmesini (granülasyon dokusu oluşumu) hızlandırır. Yara kenarlarının kontrollü şekilde kapanmasına katkı sağlar.

 

VAK tedavisi, enfekte olmuş cerrahi alanlarda doğrudan tedavi aracı olarak kullanılır; amacı enfeksiyonu tedavi etmek ve iyileşmeyi hızlandırmaktır. Nüks bel fıtığı ameliyatlarından sonra, özellikle doku bütünlüğü bozulmuş, yara derinleşmiş veya iyileşme süreci uzamış vakalarda tercih edilir.

 

BOS Kaçağı Nedir?

BOS kaçağı, dura mater zarının hasar görmesi sonucu bel bölgesinden beyin omurilik sıvısının dışarı sızmasıdır. Bu sıvı, beyin ve omuriliği koruyan steril bir ortam oluşturur. Zarın delinmesiyle bu koruyucu ortam bozulur ve dışa sıvı akışı olur.

 

Bel fıtığı ameliyatlarında, özellikle daha önce cerrahi geçirmiş yani nüks vakalarda, çevre dokuların yapısı değişmiş olabilir. Bu dokular zamanla iyileşirken, doğal anatomik planlar bozulur ve sinirler ile omurilik zarını çevreleyen dura mater adı verilen zar, çevre dokulara yapışabilir. Bu durum, yeni cerrahi girişim sırasında dura hasarı riskini artırır.

 

BOS Kaçağı Tehlikeli midir?

Evet, tedavi edilmediğinde BOS kaçağı ciddi komplikasyonlara yol açabilir:

  • Şiddetli baş ağrısı (özellikle ayağa kalkınca artan tipte)

  • Enfeksiyon riski (örneğin menenjit)

  • Yara iyileşmesinin gecikmesi

  • Sinir kökü basısı veya irritasyonu

  • Cerrahi başarının düşmesi

Bu nedenle, kaçağın erken tanınması ve doğru şekilde yönetilmesi hayati önem taşır.

 

Neden Nüks Hastalarda Daha Sık Görülür?

Daha önce bel fıtığı ameliyatı olmuş hastalarda dokular skarlaşmış ve dura çevresine yapışmış olabilir. Bu nedenle nüks cerrahiler sırasında dura zarının kazara açılması daha olasıdır. Ayrıca cerrahi alanın tekrar girilmiş olması, anatomik sınırların netliğini azaltır ve sinir dokusunun zarar görme ihtimalini artırır.

 

Dura Onarımı ve Cerrahi Yaklaşım

BOS kaçağı tespit edildiğinde, cerrahi olarak dura tamiri yapılması gerekir. Bu işlem hassas ve mikroskobik düzeyde bir müdahale gerektirir. Mikrocerrahi teknikler, bu tür durumlarda zararın minimal doku travması ile onarılmasını sağlar."Dura tamiri, sadece cerrahi teknik beceri değil, aynı zamanda sinir yapılarının korunması açısından da büyük titizlik gerektirir. Bu nedenle beyin ve sinir cerrahisi (nöroşirürji) uzmanı tarafından yapılması önemlidir.

 

Tedavi Süreci ve İyileşme

Dura tamirinin ardından hastanın bir süre düz yatması, sıvı dengesine dikkat etmesi ve gerekirse antibiyotik tedavisiyle enfeksiyondan korunması gerekir. Uygun teknikle yapılan onarımlarda çoğu hasta tamamen iyileşir ve ek bir sorun yaşamaz.

 

Sıkça Sorulan Sorular

1. Bel fıtığı ameliyatı sonrası ne zaman nüks eder?

Bu veriler, bel fıtığı ameliyatı sonrası tekrar riskinin düşük ama anlamlı olduğunu göstermektedir. Özellikle ilk bir yıl içinde semptomatik nüks oranı %5 ila %10 arasında değişebilirken, cerrahi gerektiren olguların oranı %0,6 civarındadır. Beş yıl içinde bu oran yaklaşık %2,4’e; on yılın sonunda ise %4,4’e kadar çıkmaktadır.

 

Bu oranlar her hasta için farklılık gösterebilir. Omurgadaki yaşlanma süreci, disklerin yapısal zayıflığı, kilo, sigara kullanımı ve fiziksel zorlanmalar gibi faktörler nüks riskini artırır. Bu nedenle, başarılı bir bel fıtığı ameliyatının ardından hastanın kendi yaşam tarzına dikkat etmesi, düzenli egzersiz yapması ve doktor tavsiyelerine uyması, nüksü önlemede en etkili yaklaşımdır.

 

2. Nüks durumunda her zaman ameliyat gerekir mi?

Hayır, her nüks bel fıtığı vakasında ameliyat gerekmez. Yapılan araştırmalara göre, bel fıtığı ameliyatı sonrası 1 yıl içinde cerrahi gerektiren nüks oranı yalnızca %0,6 civarındadır. Buna karşın, aynı süre zarfında semptomatik nüks oranı %5–10 arasında değişmektedir.

 

Bu, nüks vakalarının büyük çoğunluğunun konservatif tedavi yöntemleri ile (fizik tedavi, ilaç, enjeksiyon tedavileri) başarılı şekilde yönetilebildiğini gösterir. Yalnızca sinir üzerinde ciddi baskı, ilerleyici kas gücü kaybı, idrar/dışkı kontrol bozukluğu gibi nörolojik belirtiler varsa yeniden cerrahi düşünülmelidir.

 

3. Merdiven çıkmak nüks riskini artırır mı?

Hayır, nüks bel fıtığı ameliyatı sonrası hastalar genellikle çok rahat bir şekilde merdiven çıkabilir. Özellikle mikrocerrahi ve minimal invaziv tekniklerle yapılan ameliyatlarda, doku hasarı minimum düzeyde olduğu için hastalar aynı gün ayağa kalkabilir ve günlük aktivitelerine hızla dönebilir. Merdiven inip çıkmak bu hastalar için herhangi bir risk oluşturmaz.

 

Tabii ki ilk günlerde dikkatli ve kontrollü hareket etmekte fayda vardır, ancak merdiven kullanımı genellikle kısıtlama gerektirmez. Doktorunuz aksini belirtmedikçe, güvenli bir şekilde merdiven çıkmanız tamamen mümkündür ve iyileşme sürecine olumsuz etkisi yoktur.Hastalarımız ameliyat sonrası aynı gün yürüyebilir, merdiven çıkabilir. Mikrocerrahi teknik sayesinde konforlu ve hızlı iyileşme süreci mümkün hale gelmektedir.

 

4. İkinci ameliyat daha mı risklidir?

Evet, ikinci ya da üçüncü kez uygulanan bel fıtığı ameliyatlarında bazı riskler artar. Özellikle daha önce ameliyat edilmiş bölgede anatomik yapılar değişmiş, doğal planlar bozulmuş olabilir. Bu durum, cerrahinin teknik olarak daha zorlu hale gelmesine neden olur.

 

İlk ameliyat sonrası bölgede oluşan yapışıklıklar, sinir dokusunun çevre dokularla kaynaşmasına yol açabilir. Bu da cerrahi sırasında sinirin kazara zedelenmesi riskini artırır. Aynı zamanda, omurilik zarının hasar görmesi durumunda beyin omurilik sıvısı (BOS) kaçağı gelişebilir; bu komplikasyon hem iyileşme süresini uzatır hem de hasta için ciddi rahatsızlıklar yaratabilir.

 

Ayrıca, daha önce açılmış dokularda iyileşme süreci daha yavaş olabilir. Cilt altı ve kas dokusunda gelişen skar dokuları, yeni cerrahinin etkinliğini sınırlayabilir. Bu da bazı durumlarda iyileşme bozukluklarına ya da tekrar eden ağrılara neden olabilir.

Mikroskop yardımıyla uygulanan, yalnızca milimetrik bir kesi gerektiren modern ve minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Bu teknikte, fıtıklaşmış disk dokusu büyük bir hassasiyetle çıkarılırken, çevre dokulara minimum müdahale yapılır. Ameliyat sonrası hasta genellikle aynı gün ayağa kalkabilir, hızlı bir şekilde mobilize olur ve çok kısa sürede günlük yaşamına geri dönebilir.

Devamını Oku…

Kapalı boyun fıtığı ameliyatı, yalnızca milimetrik bir kesiyle uygulanan, sinir üzerindeki baskıya neden olan fıtık dokusunun hassas bir şekilde çıkarıldığı modern bir cerrahi yöntemdir.  Sonuç olarak hasta daha az ağrı hisseder, iyileşme süreci belirgin şekilde hızlanır ve günlük yaşama dönüş süresi önemli ölçüde kısalır.

Devamını Oku…

Beyin ameliyatı, tümör, damar tıkanıklığı, beyin kanaması, epilepsi, hidrosefali ve benzeri nörolojik hastalıkların tedavisinde uygulanan; beyin dokusunu maksimum düzeyde koruyarak gerçekleştirilen, yüksek hassasiyet ve uzmanlık gerektiren bir cerrahi müdahaledir. 

Devamını Oku…

Bel fıtığı, omurlar arasında yer alan disklerin yer değiştirerek omurilik veya sinir köklerine baskı yapması sonucu ortaya çıkan ağrılı bir omurga rahatsızlığıdır.

Bel fıtığı ameliyatı sonrasında, sinir baskısının ortadan kalkmasına rağmen bazı hastalarda hafif düzeyde bel ağrısı bir süre daha devam edebilir.

Devamını Oku…

Bel kayması ameliyatı, omurlar arasındaki dengesiz ve anormal hareketi durdurmak, sinir sıkışmasını ortadan kaldırmak ve omurgayı yeniden stabilize etmek amacıyla gerçekleştirilen cerrahi bir tedavi yöntemidir.

Devamını Oku…

Bize Ulaşın
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?