2 min
BLOG
Op. Dr. Caner Sarıkaya
Omurga, omur adı verilen kemik halkalardan oluşur. Bu halkalardan birinin diğeri üzerine öne doğru kayması durumu bel kayması ya da tıbbi adıyla spondilolistezis olarak tanımlanır. Bel kayması genellikle bel bölgesinde (lomber omurgada) görülür ve omurga dengesini bozarak ağrı, hareket kısıtlılığı ve sinir basısına bağlı çeşitli nörolojik belirtilere yol açabilir.
Bel kayması farklı nedenlerle ortaya çıkabilir:
Dejeneratif spondilolistezis: Yaşla birlikte diskte ve faset eklemde meydana gelen bozulmalar sonucu oluşur. En sık ileri yaş kadınlarda ve L4-L5 seviyesinde gözlenir.
İstmik spondilolistezis: Pars interartikülaris bölgesinde tek ya da çift taraflı kırık nedeniyle gelişir. Özellikle spor yapan gençlerde görülür.
Displastik ve travmatik nedenler: Doğuştan gelen anomaliler veya ciddi travmalar sonrası gelişebilir.
Bel kayması olan hastalarda en sık görülen şikayetler:
Belin orta hattında lokalize ağrı
Uzun süre ayakta kalma ya da spor sonrası artan rahatsızlık
Kalçadan bacağa yayılan ağrı
Hamstring kaslarında gerginlik
İleri düzey kaymalarda kuvvet kaybı, mesane veya bağırsak kontrol problemleri
Semptomların şiddeti genellikle kaymanın derecesiyle doğru orantılıdır. Özellikle bel bölgesinde aşırı gerilme (hiperekstansiyon) sırasında ağrı belirginleşir.
Bel Kayması Tanısı Nasıl Konur?
Tanı süreci detaylı bir hasta öyküsü, fizik muayene ve görüntüleme yöntemlerini içerir:
Direk grafiler: Omurga yapısındaki bozulmaları ve kayma derecesini gösterir.
Dinamik (fleksiyon/ekstansiyon) grafiler: Segmental instabiliteyi ortaya çıkarır.
BT (Bilgisayarlı Tomografi): Pars kırığı ve kemik yapı detaylarını netleştirir.
MR (Manyetik Rezonans): Sinir dokusu, disk patolojileri ve kanal darlığını değerlendirmek için tercih edilir.
Adölesan çağda saptanan bel kaymaları, büyüme süreci devam ettikçe ilerleyebilir. Ancak erişkin dönemde, özellikle %30’un altındaki kaymalarda, ilerleme riski oldukça düşüktür. Tek taraflı pars defekti olan hastalarda ise kayma genellikle gelişmez.
Ameliyatsız Tedavi
Cerrahi dışı tedavi çoğu hastada ilk seçenektir ve genellikle şu yöntemleri kapsar:
Aktivite modifikasyonu ve dinlenme
Fizik tedavi ile sırt, karın ve hamstring kaslarının güçlendirilmesi
Lomber lordozu azaltmaya yönelik egzersizler
Selektif sinir kökü enjeksiyonları veya faset eklem enjeksiyonları
Korse kullanımı (özellikle erken evre pars kırıklarında etkili olabilir)
Erken tanı konulan hastalarda korse tedavisi ile %50’ye yakın iyileşme oranı mümkündür.
Bel kayması ameliyatı şu durumlarda gündeme gelir:
Konservatif tedaviye rağmen geçmeyen bel veya bacak ağrısı
Kaymanın ilerlemesi
Sinir basısına bağlı kuvvet kaybı, idrar-gaita kontrolü bozuklukları
Yapısal deformiteye yol açan yüksek dereceli kaymalar
Cerrahi müdahale ile omurganın stabilitesi sağlanır ve sinir basısı ortadan kaldırılır. Ameliyatta genellikle şu işlemler uygulanır:
Füzyon (kaynaştırma): Omurlar arasında sabitleme işlemi yapılır.
TLIF veya PLIF tekniği: Disk mesafesine cage yerleştirilerek sinir kanalları genişletilir.
Dekompresyon: Sinir kökleri üzerindeki baskının kaldırılması
Pars onarımı: Genç hastalarda pars kırığına yönelik doğrudan tamir yapılabilir.
Cerrahi sonrası omurgadaki yük dengesi sağlanır ve ağrının kaynağı ortadan kaldırılır.
Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci
Ameliyat sonrası ilk gün hastalar mobilize edilebilir.
Korse kullanımı önerilebilir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon süreciyle kas gücü ve esneklik artırılır.
İşe dönüş süresi, yapılan cerrahiye ve hastanın genel durumuna göre 4-8 hafta arasında değişebilir.
Bel kayması ameliyatı, sinir basısı ve ilerleyici kayma durumlarında güvenli ve etkili bir çözümdür. Ameliyat sonrası dönemde düzenli takip, egzersiz programlarına uyum ve yaşam tarzı düzenlemeleri ile hastaların büyük çoğunluğu ağrısız ve aktif bir yaşama dönebilir.
Bel kayması ameliyatı, omurgada kaymış omurun sabitlenmesi ve sinir basısının giderilmesi amacıyla uygulanan etkili bir cerrahi tedavi yöntemidir.
Bel kayması, özellikle düşük dereceli ve sinir basısı yapmayan durumlarda ameliyatsız yöntemlerle büyük oranda iyileştirilebilir. Dinlenme, fizik tedavi, egzersiz programları ve korse kullanımı gibi konservatif tedavilerle ağrılar azaltılabilir ve omurga stabilitesi korunabilir. Erken tanı konulan vakalarda bu yöntemlerle hastaların yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir,
Bel kayması ameliyatı, modern cerrahi teknikler sayesinde genellikle güvenli ve başarı oranı yüksek bir işlem olmakla birlikte, zorluk derecesi hastalığın seviyesine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir.
Bel fıtığı ameliyatı, omurlar arasındaki fıtıklaşmış diskin sinir üzerindeki baskısını kaldırmak amacıyla uygulanan cerrahi bir müdahaledir. Genellikle mikroskobik veya endoskopik yöntemlerle gerçekleştirilir ve hastalar kısa sürede günlük yaşamlarına dönebilir.
Bel fıtığı, omurlar arasındaki diskin dış kısmının yırtılarak içindeki jel kıvamındaki maddenin dışarı taşması ve çevredeki sinirlere baskı yapmasıyla oluşur.
Bel Fıtığı Ameliyatı Olan Biri Kaç Günde İyileşir?
Bel fıtığı ameliyatı sonrası hastalar genellikle aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilir ve iyileşme süreci hızlı seyreder. Çoğu hasta, ameliyattan sonraki 2-3 gün içinde günlük aktivitelerine ve masa başı işine geri dönebilir.
Kanal daralması ameliyatı, omurga kanalında sinirlere baskı yapan dokuların temizlenerek sinirlerin rahatlatılmasını amaçlayan cerrahi bir işlemdir.
Dar kanal ameliyatı, omurga kanalındaki darlığı gidererek hastanın bel ve bacak ağrılarını azaltmayı ve yürüme mesafesini artırmayı hedefleyen bir operasyondur.
Dar kanal, omurga kanalının yaşa bağlı dejenerasyon veya yapısal nedenlerle daralarak sinir dokularına baskı yapması sonucu oluşan bir omurga rahatsızlığıdır.
Boyun fıtığı ameliyatı, fıtıklaşan diskin sinirlere yaptığı baskıyı ortadan kaldırmak için uygulanan bir müdahaledir.
Boyun fıtığı, uzun süreli masa başı çalışmaları, kötü duruş alışkanlıkları ve boynu zorlayan ani hareketler gibi yaşam biçimi faktörlerine bağlı olarak omurlar arasındaki diskin dışarı taşmasıyla oluşur.
Boyun fıtığı ameliyatı, boynun ön kısımdan yapılan bir cerrahi müdahale ile fıtıklaşan diskin çıkarılması ve sinir baskısının giderilmesi amacıyla uygulanır.
Beyin tümörü belirtileri arasında baş ağrısı, görme bozuklukları, denge kaybı, unutkanlık, nöbet geçirme ve kişilik değişiklikleri yer alabilir.
Omurga kırığı belirtileri arasında ani ve şiddetli sırt veya bel ağrısı, hareketle artan ağrı, kamburluk, uyuşma, bacaklarda güçsüzlük ve ileri vakalarda felç gelişimi yer alabilir.
Vertebroplasti, osteoporoz veya tümöre bağlı omurga kırıklarında uygulanan, kırık omura özel bir iğne ile girilerek içine kemik çimentosu (polimetilmetakrilat) enjekte edilmesiyle yapılan minimal invaziv bir tedavi yöntemidir.