HABERLER Web Sitemiz Yayında!

Boyun Fıtığı Ameliyatı Olmak Riskli Mi?

DETAYLAR

SÜRE

2 min

KATEGORİ

BLOG

YAZAR

Op. Dr. Caner Sarıkaya

Boyun fıtığı operasyonu, birçok kişinin korktuğu cerrahi işlemlerden biridir. Ancak gelişen teknoloji ve mikrocerrahi  sayesinde bu ameliyatlar günümüzde oldukça güvenli hale gelmiştir. Ameliyatın temel amacı sinir üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak ve hastanın yaşadığı ağrı, uyuşukluk ve güç kaybı gibi semptomları gidermektir. Ameliyatın riski %2-3 civarındadır, ancak ameliyat olmamak çok daha büyük sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzun süreli sinir basısı, kalıcı güç kaybına neden olabilir.

 

Boyun fıtığı ameliyatı, alanında uzman cerrahlar tarafından gerçekleştirildiğinde oldukça güvenlidir. Mikrocerrahi teknikler ile yapılan ameliyatlarda çevre dokulara zarar verme ihtimali minimuma iner.

 

Ameliyat sonrası en sık görülen komplikasyonlar arasında yutkunma güçlüğü ve geçici ses kısıklığı bulunur. Ses kısıklığı çoğu zaman geçicidir. %2 oranında sinirin uyarı götürdüğü kasta güç kaybı gelişebilir.

 

Boyun Fıtığı Zor Bir Ameliyat mı?

Mikro cerrahinin gelişmesiyle birlikte boyun fıtığı ameliyatı günümüzde zor bir ameliyat olarak kabul edilmemektedir. Ortalama 45 dakika ile 1 saat arasında süren operasyon, hastanın durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Hasta, genellikle aynı gün veya 24 saat içerisinde taburcu edilir ve yaklaşık 7-10 gün içinde normal hayatına dönebilir.

 

Boyun fıtığı ameliyatı, sinir köklerine veya omuriliğe baskı yapan disk materyalinin cerrahi olarak çıkarılmasıyla gerçekleştirilir. En sık tercih edilen yöntemlerden biri ön servikal diskektomi ve füzyon (ACDF) tekniğidir. Bu yöntemde cerrah, boynun ön kısmından yapılan küçük bir kesi aracılığıyla fıtıklaşmış diski çıkarır. Diskin çıkarıldığı boşluğa, omurların çökmesini ve yeniden fıtık oluşumunu önlemek amacıyla füzyon için yapay bir kafes yerleştirilir.

 

Ameliyat genellikle mikroskop eşliğinde, mikrocerrahi prensiplerle gerçekleştirilir. Bu sayede sinir yapıları en üst düzeyde korunur ve iyileşme süreci hızlanır. Hastalar çoğunlukla ameliyattan sonraki gün taburcu edilir ve birkaç hafta içinde normal yaşamlarına dönebilir.

Eğer fıtık iki seviye veya daha fazla omur aralığını etkiliyorsa ya da fıtık yerine kemik dokusunun sinirlere baskı yaptığı durumlar söz konusuysa, cerrahi girişim boynun arka tarafından (posterior yaklaşım) yapılabilir. Bu teknik, çok seviyeli vakalarda ve kemik kaynaklı daralmalarda daha etkili bir çözüm sunar.

 

boyun fıtığı ameliyatı

Fıtık Ameliyatında Felç Riski Var mı?

Felç riski, birçok hastanın en çok endişelendiği konuların başında gelir. Ancak doğru cerrahi teknikler ve deneyimli beyin cerrahlarının ellerinde bu risk yok denecek kadar azdır.

 

Ameliyatın amacı zaten felç gibi komplikasyonları önlemektir. Eğer sinir üzerindeki baskı uzun süre devam ederse, kalıcı sinir hasarı oluşabilir ve bu durum felce kadar ilerleyebilir. Bu nedenle, cerrahi müdahale çoğu zaman felç riskini önleyen bir tedavi yöntemidir.

 

Boyun Fıtığı Ameliyatı Kaç Dakika Sürer?

Boyun fıtığı ameliyatı kullanılan cerrahi tekniğe ve hastanın durumuna bağlı olarak ortalama 45 dakika ile 1 saat arasında sürmektedir. Ancak ameliyat öncesi hazırlıklar, anestezi süreci ve ameliyat sonrası gözlem de dahil edildiğinde, hastanın toplam ameliyathanede kalış süresi 1.5–2 saati bulabilir.

 

Boyun Fıtığı Ameliyatı Enseden mi Yapılır?

Boyun fıtığı ameliyatı  hastalığın seviyesine, yerleşimine ve omurga üzerindeki etkilerine bağlı olarak farklı cerrahi yaklaşımlarla gerçekleştirilebilir. En yaygın iki cerrahi yöntem; önden (anterior yaklaşım) ve arkadan (posterior yaklaşım) yapılan ameliyatlardır.

 

Önden (Anterior) Yaklaşım

Boyun fıtığı ameliyatı için en sık tercih edilen yöntem, boynun ön kısmından yapılan anterior servikal diskektomi ve füzyon (ACDF) tekniğidir. Bu yöntemde cerrah, küçük bir kesi ile boynun önünden girerek fıtıklaşmış diski çıkarır. Bu bölgeye bir kafes veya plaka yerleştirilerek omurganın stabilitesi sağlanır.

Anterior yaklaşımın avantajları:

  • Daha az kas dokusu kesilir, bu nedenle daha az ağrı ve hızlı iyileşme görülür.

  • Görüş alanı daha nettir, bu da cerrahın güvenli çalışmasına olanak tanır.

  • Hastalar genellikle aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilir.

Arkadan (Posterior) Yaklaşım

Enseden yapılan boyun fıtığı ameliyatları ise genellikle:

  • Çok seviyeli disk fıtıkları,

  • Kanal darlığı (spinal stenoz),

  • Ya da fıtığın orta hatta ve kalsifiye olmadığı durumlarda tercih edilir.

Posterior yaklaşımda, omurilik ve sinir köklerinin üzerindeki baskı arka kısımdan temizlenir. Bazen bu yöntemde sinir boşluklarını genişletmek amacıyla laminektomi veya foraminotomi gibi ek işlemler uygulanabilir.

Posterior yaklaşımın tercih edildiği durumlar genellikle daha karmaşık cerrahiler olduğu için:

  • Cerrahi süresi daha uzun olabilir.

  • Bazı hastalarda platin veya vida sistemleri gerekebilir.

  • İyileşme süresi anterior yaklaşıma göre biraz daha uzun olabilir.

Hangi Yöntem Tercih Edilmeli?

Hangi cerrahi tekniğin uygulanacağına; hastanın klinik durumu, MR bulguları, fıtığın yeri ve cerrahın uzmanlık alanı doğrultusunda karar verilir. Her iki yaklaşımın da kendine özgü avantajları ve riskleri bulunmaktadır.

Uzman bir beyin ve sinir cerrahı tarafından yapılan detaylı değerlendirme ile size en uygun yöntem belirlenir.

 

Boyun Fıtığı Ameliyatı Olmazsam Ne Olur?

Ameliyat edilmeyen boyun fıtıkları zamanla ilerleyebilir. Bu da:

  • İnce motor becerilerde zayıflık (kalem tutma, düğme ilikleme),
  • Sinirin uyarı götürdüğü kol ve parmak kaslarında güç kaybı,
  • Omurilik hasarı (myelopati) geliişmesi durumlarda bacaklarda güç kaybı
  • Kalıcı sinir hasarları ve hatta felce kadar gidebilecek durumlara neden olabilir.

Bu yüzden uzman bir beyin cerrahı tarafından değerlendirilmeli ve gerektiğinde zamanında müdahale edilmelidir.

 

Her boyun fıtığı vakası ameliyat gerektirmez. Bazı küçük boyun fıtıkları zamanla emilebilir ve hastanın şikayetleri azalabilir. Ancak bu durum her zaman güvenli değildir. Çünkü bazı vakalarda, fıtık emilse bile omurilikte kalıcı hasar bırakabilir.

Bu kalıcı hasara miyelomalazi denir. Miyelomalazi, omurilik dokusunda uzun süreli basıya bağlı gelişen yumuşama ve doku kaybıdır.

 

Miyelomalazinin Klinik Önemi

  • Kolda ve bacaklarda güçsüzlük

  • Yürüme bozuklukları

  • İnce motor hareketlerde zorlanma (ör. düğme ilikleme, yazı yazma)

  • İleri evrelerde idrar–dışkı kontrol kaybı

Miyelomalazi geliştikten sonra cerrahi yapılsa bile hasarın geri dönüşü her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle boyun fıtığında erken tanı ve doğru zamanda cerrahi müdahale çok önemlidir.

Boyun fıtığı ameliyatı sonrası iyileşme süreci genellikle 7-10 gün içinde başlar ve hastalar bu sürede günlük aktivitelerine kademeli olarak dönebilir.

Devamını Oku…

Kapalı bel ve boyun fıtığı ameliyatları ile omurga kanal darlığı tedavileri, minimal invaziv yöntemlerle yapılarak hastaların daha kısa sürede iyileşmesi ve günlük yaşama dönmesi sağlanır.

Devamını Oku…

Boyun fıtığı ameliyatında en sık kullanılan yöntem olan mikrocerrahi teknik, sinirlere baskı yapan fıtık dokusunun hassas şekilde çıkarılmasını sağlar.

Devamını Oku…

Bel kayması (spondilolistezis), omurgadaki bir omurun alttaki omur üzerine öne doğru kaymasıyla oluşan bir omurga rahatsızlığıdır.

Devamını Oku…

Bel Fıtığı Ameliyatı

Bel Fıtığı Ameliyatı

Kapalı bel fıtığı ameliyatı, küçük kesilerle, dokulara minimum zarar vererek fıtıklaşmış diskin çıkarılmasını sağlayan modern bir cerrahi tekniktir.

Devamını Oku…

Vidasız kanal daralması ameliyatı, omurga kanalındaki baskıyı azaltmak için vida kullanılmadan yapılan ve genellikle kemik ya da bağ dokusu üzerindeki basının kaldırıldığı bir cerrahi yöntemdir.

Devamını Oku…

Omurga kırığı, genellikle travma veya osteoporoz sonucu omur kemiklerinin yapısal bütünlüğünün bozulmasıyla oluşan ciddi bir omurga yaralanmasıdır.

Devamını Oku…

Dar Kanal Ameliyatı Olanların Bilmesi Gerekenler

Dar kanal ameliyatı, omurilik ve sinir kökleri üzerindeki baskıyı azaltmak için omurga kanalının cerrahi olarak genişletilmesini amaçlanır.

Devamını Oku…

Beyin tümörü ameliyatı, tümörlü dokunun çıkarılarak beyin fonksiyonlarının korunmasını ve hastalığın ilerlemesinin durdurulmasını amaçlayan karmaşık bir cerrahi işlemdir.

Devamını Oku…

Karpal tünel sendromu, el bileğinde median sinirin sıkışması sonucu elde uyuşma, karıncalanma ve güç kaybına neden olan sinir sıkışma hastalığıdır.

Devamını Oku…

Kubital tünel sendromu, dirsek seviyesinde ulnar sinirin sıkışması sonucu özellikle serçe ve yüzük parmakta uyuşma, karıncalanma ve kas güçsüzlüğü ile seyreden bir sinir tuzaklanma hastalığıdır.

Devamını Oku…

Peroneal sinir sıkışması ameliyatı, dizin dış kısmında sinirin üzerindeki baskının cerrahi olarak giderilerek ayak düşüklüğü ve his kaybı gibi belirtilerin düzeltilmesini hedefleyen bir girişimdir.

Devamını Oku…

L5-S1 bel fıtığı, bel omurgasının en alt seviyesinde yer alan disk yapısının taşarak sinir köküne baskı yapması sonucu bacak ağrısı, uyuşma ve güç kaybı gibi belirtilerle ortaya çıkan yaygın bir omurga rahatsızlığıdır.

Devamını Oku…

Vertebroplasti ameliyatı, omurga kırıklarında çöken omura özel bir kemik çimentosu enjekte edilerek ağrının azaltılması ve omurun yeniden güçlendirilmesini amaçlayan minimal invaziv bir işlemdir.

Devamını Oku…

Kronik subdural kanama, genellikle hafif kafa travmalarından sonra haftalar içinde gelişen, beyin yüzeyini saran zar altında biriken ve zamanla artarak baş ağrısı, unutkanlık, dengesizlik gibi belirtilere yol açabilen sinsi bir beyin kanamasıdır.

Devamını Oku…

Beyin tümörü, beynin normal hücrelerinden farklı olarak kontrolsüz şekilde büyüyen kitlelerdir. Bu tümörler iyi huylu (benign) ya da kötü huylu (malign) olabilir. Tedavide en etkili yöntemlerden biri beyin tümörü ameliyatıdır. 

Devamını Oku…

Başarılı bir cerrahi sonrasında hastaların büyük çoğunluğu ağrılarından kurtulur ve günlük yaşamlarına döner. Ancak tam iyileşme için sabırlı olmak ve bel sağlığını koruyacak yaşam tarzını benimsemek gerekir.

Devamını Oku…

Boyun fıtığı (servikal disk hernisi), omurlar arasında yer alan disklerin yırtılması veya yer değiştirmesi sonucu sinir köklerine bası yapmasıdır. Bu durum; boyunda ağrı, kola yayılan ağrı, uyuşma ve güçsüzlük gibi şikayetlere yol açar. İleri evrelerde konservatif tedavi yeterli olmaz ve boyun fıtığı ameliyatı gerekebilir.

Devamını Oku…

 Travma (düşme, trafik kazası, spor yaralanmaları) veya osteoporoz gibi kemik erimesi durumlarında omurga kırığı meydana gelebilir. Bu kırıklar hafif çatlaklardan ciddi omurilik basısına kadar farklı şiddette olabilir.

Devamını Oku…

beyin tümörü mr görüntüsü

Beyin ameliyatı, beyin dokusunda yer alan tümör, damar hastalıkları, kanama, kist veya travma sonrası oluşan sorunların cerrahi olarak tedavi edilmesidir. Kraniyotomi, beyin cerrahisinde en sık uygulanan yöntemlerden biridir.

Devamını Oku…

Bel kayması (spondilolistezis), omurların birbiri üzerinde kaymasıyla ortaya çıkan bir omurga hastalığıdır. Bu durum, bel ağrısı, bacağa yayılan ağrı, uyuşma ve güçsüzlük gibi şikayetlere yol açabilir. 

Devamını Oku…

Bize Ulaşın
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?