2 min
BLOG
Op. Dr. Caner Sarıkaya
Bel kaymasında ilerleme gösteren hastalar bel kayması ameliyatı için aday olabilir. Özellikle büyüme çağındaki bireylerde bu risk daha fazladır. Erişkinlerde ise kayma artışı nadiren görülür. İlerleyici bel kayması olan hastalarda genellikle konservatif tedaviye yanıt vermeyen, kalıcı bel ağrıları mevcuttur.
Cerrahi tedavi aşağıdaki durumlarda gündeme gelir:
Belirgin deformiteye neden olan ileri derecede bel kayması,
Sinir basısına bağlı olarak kuvvet kaybı, mesane veya bağırsak disfonksiyonu gelişimi,
Konservatif tedaviye yanıt vermeyen inatçı bel ağrısı,
Bacağa yayılan ağrının konservatif tedaviye yanıt vermemesi ve radyolojik olarak sinir kökü basısı ile uyumlu radiküler ağrı bulunması.
T2 MRG ve STIR sekans görüntülemede, pedikül ya da pars interartikülaris bölgesinde yüksek sinyal intensitesi erken dönem pars kırığını işaret eder. Bu aşamada tespit edilen olguların kendiliğinden iyileşme potansiyeli yüksektir. Bu nedenle erken dönemde korse tedavisi oldukça faydalıdır.
Torakolomber korse, pars üzerindeki mekanik stresi azaltarak iyileşme sürecine katkı sağlar. Erken tanı konulmuş akut tek taraflı ya da bilateral lezyonların yaklaşık %50’si bu yöntemle iyileşebilir.
Konservatif Tedaviyle Başarı Oranları
ve 1. derece spondilolistezis vakalarında, korse ve istirahat ile bel ağrısı %80 oranında azalır.
derece hastalar ağrıları geçtikten sonra günlük yaşamlarına dönebilir.
derece hastaların ise özellikle hiperekstansiyondan kaçınmaları önemlidir.
İzole bel ağrısı bulunan hastalarda cerrahi dışı tedavi seçenekleri oldukça etkili olabilir. Eğer tek taraflı bacak ağrısı mevcutsa ve buna kuvvet kaybı eşlik etmiyorsa, transforaminal epidural enjeksiyon, faset eklem enjeksiyonu, radyofrekans termokoagülasyon tercih edilebilir.
İleri düzey spondilolistezis hastalarında cerrahinin temel amacı, omurganın dengesini sağlamak ve sinir basısını ortadan kaldırmaktır.
Ameliyat sırasında:
Kırık bölgeye enstrümantasyon (vida ve çubuk sistemleri) uygulanarak segment stabilizasyonu sağlanır.
Sinir kökleri dekomprese edilerek sinir basısı ortadan kaldırılır.
Disk aralığına TLIF veya PLIF cage yerleştirilerek kemik füzyonu desteklenir ve daralmış sinir forameni genişletilir.
Kifoz deformitesi olan hastalarda posterior enstrümantasyon ile eğrilik düzeltilebilir.
Ameliyat sonrası iyileşme: Ek hastalığı olmayan ve ameliyatı sorunsuz geçen hastalar genellikle 24–48 saat içinde taburcu edilir. Yaklaşık 2–3 hafta sonra günlük yaşamlarına dönebilirler.
Her omurga ameliyatında olduğu gibi bu %1-2 oranında enfeksiyon ve sinir hasarı gelişme riski bulunmaktadır.
Spondilolistezis, pars interartikülaris bölgesinde tek ya da çift taraflı kırıkla karakterizedir. Direkt pars tamiri, özellikle genç hastalarda önerilen cerrahi yöntemdir.
Kemikte kaynama oranı 20 yaş üstü bireylerde ve 2 mm’den büyük defektlerde azalır.
Ancak birçok adölesan hasta konservatif tedaviye yanıt verir, cerrahi nadiren gerekir.
Ağrının asıl kaynağının pars kırığı olup olmadığını belirlemek için pars eklemine lokal anestezik enjeksiyon yapılabilir.
Bu cerrahi yöntem, genellikle bacak ağrısı ve nörolojik defisit bulunmayan, MRG’de disk bütünlüğü korunmuş genç hastalara uygulanır.
Bazı bel kayması vakalarında, özellikle kayma derecesi ileri olmayan ve omurga stabilitesinde belirgin bozulma bulunmayan hastalarda, sadece dekompresyon işlemi yeterli olabilir. Bu yöntemde, vida veya enstrümantasyon kullanılmaz. Total laminektomi yapılacağı gibi, minimal invaziv yaklaşım ile de sinir kökünün üzeri açılabilir.
Sadece Dekompresyon Ne Zaman Uygulanır?
Bel kayması düşük derecede olan (genellikle 1. veya 2. derece),
Sinir kökü basısına bağlı bacak ağrısı (radiküler ağrı) bulunan,
Omurgada belirgin instabilite saptanmayan,
Disk yüksekliği korunmuş ve hareket açıklığı sınırlı olan hastalarda tercih edilebilir.
Ameliyatın Amaçları
Bu cerrahi yöntemde amaç, sinir kökü üzerindeki baskıyı kaldırarak hastanın ağrılarını gidermektir.
Laminektomi, foraminotomi veya pars dekompresyonu gibi tekniklerle daralmış kanal veya sinir çıkış yolları genişletilir.
Sinir üzerindeki baskının kaldırılması ile hastanın bacak ağrısı azalır veya tamamen geçer.
Avantajları
Daha kısa sürede taburculuk,
Düşük ameliyat riski ve komplikasyon oranı,
İleri yaş ve sistemik hastalığı olan hastalarda tercih edilebilir.
Ancak, sadece dekompresyon yapılan olgularda zamanla kaymanın artma riski bulunduğundan, hasta düzenli aralıklarla takip edilmelidir.
Size Nasıl Ulaşabiliriz?
Hastanemize Marmaray ve Kadıköy-Sabiha Gökçen metrosu ile kolayca ulaşım sağlanabilmektedir. Tam donanımlı ameliyathanelerimiz ve 3. basamak yoğun bakım hizmetimiz ile hastalarımıza en iyi sağlık hizmetini sunmaktayız.Hastanemiz, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Özel Sağlık Sigortası (ÖSS) ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) kapsamında anlaşmalara sahiptir.
Bel kayması tedavisi, bel kayması ameliyatı hakkında detaylı bilgi almak, ücret bilgisi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Vidasız dar kanal ameliyatı, omurga kanalındaki sinir sıkışıklığını vidasız teknikle gidererek hastanın hareket kabiliyetini koruyan, daha az invaziv bir cerrahi yöntemdir.
Bel kayması ameliyatı, omurga stabilitesini sağlamak için titizlikle planlanması ve deneyimli bir cerrah tarafından uygulanması gereken bir cerrahidir.
Bel kayması ameliyatı sonrası hastalar genellikle 2-3 gün içinde günlük aktivitelere dönebilirken, tam iyileşme ve omurganın kaynaması süreci bir ayı bulabilir.
Ameliyatsız bel ağrısı tedavisi için transforaminal epidural enjeksiyon, RF uygulamaları ve faset eklem enjeksiyonu modern tıpta en sık kullanılan etkili yöntemler arasında yer almaktadır.
Kapalı bel fıtığı ameliyatı 1 cm’lik küçük kesiden yapılan minimal invaziv bir yöntem olup, hastaların hızlı iyileşmesini ve günlük yaşama kısa sürede dönmesini sağlar.
Boyun fıtığı ameliyatı, yalnızca 1 cm kesi ile uygulanan kapalı teknikler sayesinde sinir baskısını gidererek hastaların kısa sürede normal yaşamına döner
Beyin ameliyatı, modern cerrahi teknikler sayesinde beyin tümörü ve beyin kanaması gibi hayati risk taşıyan hastalıkların güvenli ve etkili şekilde tedavi edilmesine olanak tanır.
Beyin tümörü ameliyatı, modern cerrahi teknikler sayesinde tümörün güvenli şekilde çıkarılmasını ve hastaların yaşam kalitesinin artırılmasını sağlayan etkili bir cerrahi yöntemdir.
Kronik subdural kanama, genellikle kafa travmalarından sonra gelişen ve beyin zarları arasında yavaş ilerleyen kan birikimi nedeniyle baş ağrısı, unutkanlık ve nörolojik sorunlara yol açabilen ciddi bir durumdur.
Omurga kırığı, travma veya osteoporoz gibi nedenlerle omurga kemiklerinde meydana gelen ciddi bir yaralanma olup, felç riskini önlemek için erken tanı ve tedavi gerektirir.
Vertebroplasti ve kifoplasti, omurga kırıklarının tedavisinde uygulanan minimal invaziv yöntemler olup, ağrıyı azaltarak hastaların hızlı şekilde günlük yaşamlarına dönmesine yardımcı olur.
L2 omurga kırığı, bel bölgesinde şiddetli ağrıya ve hareket kısıtlılığına yol açabilen ciddi bir yaralanma olup, erken tanı ve uygun tedavi ile kalıcı hasar riski azaltılabilir.
Vidasız dar kanal ameliyatı, omurilik ve sinir köklerindeki baskıyı gidermek için uygulanan, vida kullanılmadan gerçekleştirilen modern ve minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir.
Median sinir sıkışması, yani el bileğinde sinir sıkışması, özellikle karpal tünel sendromu olarak bilinen durumda görülen ve elde uyuşma, ağrı ile güç kaybına yol açan yaygın bir sorundur.
Devamını Oku…
Ulnar sinir sıkışması, dirsek bölgesinde sinir basısına bağlı olarak elde uyuşma, parmaklarda güçsüzlük ve hassasiyet kaybına yol açan nörolojik bir rahatsızlıktır.
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.