Vertebroplasti ve kifoplasti, osteoporoz veya travmaya bağlı omurga kırıklarında çöken omurun kemik çimentosu ile güçlendirilerek ağrının azaltılmasını ve omurga stabilitesinin sağlanmasını hedefleyen minimal invaziv cerrahi yöntemlerdir.
3 dk
TEDAVİLER
OP. DR. CANER SARIKAYA
Bel fıtığı (lomber disk hernisi), omurlar arasında yer alan disklerin dış tabakasının yırtılması sonucu, içindeki jel kıvamındaki maddenin dışarı taşarak sinir köklerine baskı yapmasıyla oluşan bir rahatsızlıktır. Bu baskı, hem lokal bel ağrısına hem de bacağa yayılan sinir ağrısına neden olabilir.Modern yaşamın getirdiği hareketsizlik, uzun süre masa başında çalışma ve duruş bozuklukları, bel fıtığı şikayetlerini artıran başlıca faktörler arasındadır.
Kapalı bel fıtığı ameliyatı, tıbbi adıyla endoskopik diskektomi, teknolojik gelişmeler sayesinde oldukça yaygınlaşmış bir tedavi yöntemidir. Bu teknikte, bel fıtığı çok küçük bir kesiyle mikroskop veya endoskop yardımıyla çıkarılır. Kaslara zarar verilmeden, çevre dokular korunarak sinir üzerindeki baskı ortadan kaldırılır.
Kapalı Ameliyatın Avantajları:
Ortalama 1 cm’lik küçük bir kesi ile gerçekleştirilir
Kas dokusu kesilmeden, yalnızca ayrılarak işlem yapılır
Kanama ve enfeksiyon riski oldukça düşüktür
Hasta genellikle aynı gün veya ertesi gün taburcu olur
Günlük yaşama dönüş süresi son derece kısadır
Estetik açıdan ameliyat izi çok minimaldir
Mikroskopik cerrahiler, klasik açık ameliyatlara göre çok daha konforlu bir iyileşme süreci sunar.
Bel ve belden bacağa vuran ağrı şikayetiniz var ise bel fıtığınız olabilir. Piriformis sendromu dediğimiz siyatik sinirin kalçada sıkışması da belden bacağa vuran ağrı yapabilir. Bel bölgesine yönelik MR görüntüleme yaptırmanız ağrının kaynağını tespit etmek için faydalı olucaktır. Bel fıtığının belirtileri, fıtığın omurga içindeki konumuna ve sinir üzerine uyguladığı baskının şiddetine göre farklılık gösterebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:
Belde sürekli veya aralıklı ağrı
Kalça, bacak ya da topuk bölgesine yayılan ağrı (siyatik)
Bacakta uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi
Kas güçsüzlüğü, merdiven çıkma veya ayakta durmada zorlanma
Hareket kısıtlılığı, eğilmede zorluk
İleri vakalarda idrar ve dışkı kontrol kaybı (acil müdahale gerektirir)
Bu belirtilerden biri ya da birkaçı sizde varsa, zaman kaybetmeden bir uzman hekime başvurmanız önemlidir.
Bel fıtığı, fizik tedavi, enjeksiyon tedavisi gibi birçok tedaviden fayda görmemiş, güç kaybı, idrar gaita kaçırma görülen hastalar için cerrahi tedavi uygulanır.
Her bel fıtığı vakası cerrahi müdahale gerektirmez. Şayet ağrı ilaçla kontrol altına alınabiliyorsa, kuvvet kaybı yoksa ve hasta günlük yaşamını sürdürebiliyorsa, konservatif (ameliyatsız) tedavi yöntemleri tercih edilebilir.
Ancak aşağıdaki durumlar mevcutsa, acil cerrahi müdahale gerekebilir:
İdrar veya dışkı tutamama
Her iki bacakta birden ani gelişen güçsüzlük
İlerlemiş sinir hasarı ve kas kaybı
Bu gibi vakalarda beklemek, sinir dokularında kalıcı hasara yol açabileceğinden erken müdahale çok önemlidir.
Bel fıtığında ameliyatsız tedavi yöntemleri, özellikle sinir baskısının hafif düzeyde olduğu ya da sadece bel ağrısının ön planda olduğu durumlarda oldukça etkilidir. Fizik tedavi ve egzersiz programları, omurga çevresi kasları güçlendirerek diskin üzerindeki yükü azaltır. Ağrı kesiciler ve kas gevşeticilerle birlikte, manuel terapi uygulamaları destekleyici tedavi olarak kullanılabilir. Epidural steroid enjeksiyonları, sinir kökünde ödem varsa ağrının kısa sürede azalmasını sağlar.
Eğer ağrının kaynağı omurgadaki küçük eklemler olan faset eklemlerden kaynaklanıyorsa, faset eklem termokoagülasyon yöntemi tercih edilir. Bu teknikte, radyofrekans enerjisi ile ilgili sinir iletimi kesilerek kronik ağrı durdurulur. Hangi yöntemin seçileceği, hastanın MR görüntüleri ve muayene bulgularına göre kişiye özel planlanır.
Fıtık ameliyatı ücretleri; hastanın sahip olduğu sigorta türüne (SGK, TSS, ÖSS) ve hastanenin bu sigortalarla olan anlaşmalarına göre değişir. Özel sağlık sigortası olan hastalar, kapsam dahilindeki işlemler için daha uygun maliyetlerle tedavi olabilirler.
Bel fıtığı ameliyatı fiyatı, SGK kapsamındaki hastalarda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun belirlediği SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) fiyatları üzerinden hesaplanır ve bu sayede hastalara uygun ücretlendirme yapılır.
Özel hastanelerde ise SGK’nın karşıladığı tutara ek olarak hastanenin hizmet politikası doğrultusunda fark ücretleri yansıtılabilir. Böylece bel fıtığı ameliyatı fiyatı, hem SGK desteği hem de hastanenin sunduğu imkanlar doğrultusunda hastaya şeffaf ve erişilebilir şekilde belirlenir.
Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS): SGK ile anlaşmalı hastanelerde, SGK'nın karşılamadığı ek ücretleri kapsar. Muayene, yatış, tahlil ve ameliyat gibi hizmetleri poliçe kapsamına göre karşılayabilir. Ancak SGK anlaşması olmayan hastanelerde geçerli değildir. Önceden teşhis edilmiş hastalıklar veya poliçe limitleri, ödeme durumunu etkileyebilir.
Ameliyatınızın sigorta kapsamında olup olmadığını öğrenmek için, hastanenin hazırlayacağı proforma üzerinden bilgi alabilirsiniz. Detaylı bilgi ve değerlendirme için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Patlamış bel fıtığı ameliyatı kaç saat sürer?
Ameliyatın ortalama cerrahi süresi 45 dakikadır. Ameliyat öncesi hazırlık, anestezi hazırlığı anestezi sonrası uyandırma aşaması ile bu süre yaklaşık 2,5 saate kadar çıkabilir.
Patlamış bel fıtığı ameliyatı sonrası ne zaman taburcu olabilirim?
Kapalı bel fıtığı operasyonu sonrası hastalar ortalama anestezi etkisi geçmesi sonrası 4. Saatte ayağa kalkabilir. Spinal anestezi alan hastalar aynı gün taburcu olabilir. Genel anestezi alan hastalar için hastaların 24 saat hastanede kalması önerilir. 24 saat sonra taburcu olabilir.
Kapalı bel fıtığı ameliyatı ile sinir üzerinde baskıya neden olan fıtıklaşmış disk parçası çıkarılarak sinir rahatlatılır.
Ameliyat Sonrası Yapılması Gerekenler
Bel fıtığı operasyonu sonrası iyileşme süreci, genellikle birkaç hafta içinde tamamlanır.
Ameliyat sonrası bel ağrısı bir süre devam edebilir, bu durum genellikle zamanla ve fizik tedaviyle azalır.
Vidasız dar kanal ameliyatı, omurgadaki sinir sıkışıklığını gidermek için vida kullanmadan yapılan minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir.
Bel kayması ameliyatı, omurlar arasındaki kaymayı düzeltmek ve omurgayı sabitlemek amacıyla uygulanan cerrahi bir tedavi yöntemidir.
Dar kanal ameliyatı, omurga kanalındaki sinir baskısını azaltmak amacıyla daralmış alanın cerrahi olarak genişletilmesini sağlayan bir işlemdir.
Omurga kırığı ameliyatı, travma veya osteoporoza bağlı kırık omurların cerrahi yöntemlerle stabilize edilerek sinir basısının giderilmesini, omurganın güçlendirilmesini ve hastanın yaşam kalitesinin artırılmasını sağlayan etkili bir tedavi yöntemidir.
Vertebroplasti ve kifoplasti, osteoporoz veya travmaya bağlı omurga kırıklarında çöken omurun kemik çimentosu ile güçlendirilerek ağrının azaltılmasını ve omurga stabilitesinin sağlanmasını hedefleyen minimal invaziv cerrahi yöntemlerdir.
L1 vertebra kırığı, genellikle travma veya osteoporoza bağlı olarak bel omurgasının başlangıcında meydana gelen ve şiddetli bel ağrısı, hareket kısıtlılığı ile sinir basısına bağlı nörolojik sorunlara yol açabilen ciddi bir omurga yaralanmasıdır.
Kronik subdural kanama, kafa travması sonrası haftalar içinde gelişen ve beyin zarları arasında yavaşça biriken kanın baş ağrısı, unutkanlık, dengesizlik gibi belirtilerle ilerleyen ciddi bir beyin kanaması türüdür.
Beyin ameliyatı, tümör, anevrizma, kanama veya farklı beyin hastalıklarını tedavi etmek amacıyla mikrocerrahi yöntemlerle gerçekleştirilen hassas bir cerrahi işlemdir.
Boyun fıtığı ameliyatı, omurlar arasındaki fıtıklaşmış diskin sinir köklerine ve omuriliğe yaptığı baskıyı ortadan kaldırarak boyun ve kol ağrılarını, uyuşma ile güç kaybını gidermeyi amaçlayan cerrahi bir tedavi yöntemidir.
Karpal tünel sendromu, el bileğinde median sinirin sıkışması sonucu elde uyuşma, karıncalanma, gece artan ağrı ve güç kaybına yol açan yaygın bir sinir sıkışması hastalığıdır.
Dirsekte sinir sıkışması, kubital tünel sendromu olarak bilinen ve ulnar sinirin dirsek seviyesinde basıya uğraması sonucu elde uyuşma, karıncalanma ve kas güçsüzlüğüne yol açan yaygın bir sinir sıkışması hastalığıdır.
Düşük ayak, peroneal sinir hasarı veya bel fıtığı gibi nedenlerle ayağın yukarı kaldırılamaması sonucu yürürken ayağın sürüklenmesine ve ciddi yürüme bozukluklarına yol açan nörolojik bir rahatsızlıktır.